top of page
Ara

Kişisel Hayatta MS Excel Kullanmanın 3 Etkili Yolu

Yazarın fotoğrafı: Doruk YalçınsoyDoruk Yalçınsoy

Güncelleme tarihi: 14 Eki 2021


Kişisel hayatta MS Excel

Hayatlarında verimliliğe, sistematik ve doğaya ait olanı efektif şekilde iyileştirmeye, kısacası optimizasyona önem veren insanlar için alınabilecek en iyi aksiyonlardan bir tanesi MS Excel’i kullanmayı öğrenmek olabilir.

Çoğumuz biliyordur, MS Excel (Microsoft Excel) iş dünyasının/organizasyonların en önde gelen yazılımlarından birisidir; Detaylı finansal çözümlerin yapılabildiği tablolama, grafik oluşturma ve uygulamalarda kullanılabilecek rastsal sayılar oluşturma, seçme, simüle etme, veri takibi ve yönetimi yapmak gibi işlere yarar. Çoğu bilgisayar kullanıcısında hali hazırda yüklü olsa da bu yazıda kullanılan sürümün 2011 olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Öncelikle verilerin neden çok önemli olduğunu anlamamız gerekiyor. Veriler kök problemleri bulmak, mevcut ya da potansiyel bir problem için çözüm üretme sürecini katkıda bulunmak, ya da mevcut düzeni geliştirmek konularında önemli bir yere sahip.

Bu yazımda günlük hayatımızdaki verileri Excel üzerinden nasıl anlamlı sonuçlar çıkararak değerlendirebileceğimizi ve hayatımızdaki kişisel gelişimimiz açısından önemli olan belli alanları nasıl optimize edebileceğimizi ele almak istiyorum.

1- Kişisel KPI Oluşturmak

Yıllar önce modern dünyada herkesin kendi hayatının CEO’su olduğu görüşü üzerine bir içgörü yakaladığımı hatırlıyorum. İnsana dair olan her şey aslında organizasyon ya da bireysel boyutta olsun benzer karakteristik özellikler taşıyor gibi.

Bunları en net gördüğümüz alan muhtemelen uzun dönem hedefler ve hedefleri ölçme şeklidir. Uzun dönem hedefleri ölçme söz konusu olduğunda KPI (Key Performance Indicator) kavramı karşımıza çıkıyor ve KPI denince elimizde olması gereken en önemli şey veriler.

Veriler bu başlık altında, mevcut durumdaki gidişatın rakamsal karşılığı olarak özetlenebilir. Her parametrenin mantıklı bir şekilde verisel karşılığı oluşturulabilir.

“KPI’lar firmalar için GPS olma özelliği taşır.”

Tüm büyük organizasyonların kendine göre KPI’ları vardır. Bazılarına örnek vermek gerekirse; müşteri memnuniyetini artırmak isteyen bir işletme iptal/iade verileri, müşteriye geri dönüş süresi gibi etken durumlar görüyoruz.

Bir diğer örnek de pazarlama konusunda gelişmeyi hedefleyen bir firmanın email listesi ya da sosyal medyadaki günlük takipçi artışı gibi verileri takip etmesi beklenebilir.

Bireysel boyutta hangi parametreleri takip etmeye ihtiyacım var?

Kişisel olarak da hayatımızın her alanında KPI belirleyebiliyoruz, örneğin kilo vermek gibi bir hedefimiz varsa günlük olarak takip ettiğimiz veri girişleri muhtemelen kaç defa su içilmiş, spor yapılmış mı, kaç adım atılmış ve hatta daha extreme bir örnek olarak kaç kalori alınmış bazında yapabiliyoruz.

Daha da önemlisi hayattan daha büyük beklenti ve istekleri olan biriyseniz ancak günlük hayatta motive olamıyorsanız, kendi KPI’larınızı oluşturmanızı tavsiye ederim.

Örneğimizde 6 tane parametre görüyoruz. Her birinin genel bazda (STD) ve haftalık olarak ortalamaları var. Bu verileri bu şekilde takip ettikçe hedefimize doğru giden yolda başarı hissini ufak da olsa hissediyor oluruz. Ancak başlangıçta daha az parametre ile başlamakta fayda var, kas çalışır gibi zamanla daha iyi yönetebilmek için.

Not: Pomodoro; 25 dk’lık çalışmada bir 5dk mola alma tekniğidir, en verimli çalışma/mola dağılımının bu olduğu kabul edilmiştir. Windows’a ya da mobil olarak uygulama yükleyip takibini rahatlıkla sağlayabiliyoruz.

Söylemesi kolay, ancak devamlılığını sağlamak hiç de kolay değil. KPI Tablolarını aylık bazda yazdırıp, fiziksel olarak takibini sağladıktan sonra, dijital ortama aktarmak belki de devamlılığı açısından daha sağlıklı sonuçlar yaratabilir.

Kabul etmek gerek ki, böyle konularda devamlılık sağlamak için fazlasıyla hedef odaklı olmamız gerekiyor. Ancak atla deve değil, günde ortalama 5dk’mızı buna ayırmak, hayatımızda uzun solukta güzel sonuçlara yol açacaksa, kesinlikle açık görüşlü olmakta ve denemekte fayda var.

2- 50/30/20 Kuralı

Aylık gelir-gider durumunu takip ve kontrol etmek neden önemlidir diye düşünüyorsanız hemen açıklayayım; hedefler. Firmaların olduğu gibi bireysel boyutta da elbette hepimizin finansal anlamda hedefleri vardır.

Uluslararası anlamda kabul görmüş 50/30/20 kuralı bütçe takibi konusunda hayat boyu para kontrolünü sağlamamız açısından bize yardımcı olabilecek bir değer taşıyor;

  1. Bütçenin %50’si Sabit Giderler (Fixed Costs)

  2. %30’u Değişken giderler (Variable Costs)

  3. %20’si Para Biriktirme/Hedefler (Savings/Targets)

Örnekte gördüğümüz üzere Ocak ayı harcamaları için bir değerlendirme yapmış olduk. Aylık geliri 3000 birim olan birisinin 1500 sabit gider, 900 değişken gider ve 600 birim birikim yapması gerekiyor. Bu ayda olması gerekenden ~%16 daha az birikim yapılmış. Her ay bunun takibinin sağlandığını düşünürsek en fazla giderin tam olarak hangi değişkende olduğunu ve nasıl bir çözüm yolu izlememiz gerektiğini düşünebiliriz.

3- Yatırım Kararı Kıyaslamaları

Yatırım kararı kıyaslamaları belki çok iddaalı bir başlık, çünkü yatırım muhtemelen kendi başına büyük bir konu. Ancak bireysel boyutta işimize yarayabilecek temel tabloları daha çok hedefler açısından değerlendirdiğimizde, kolay tabloların bile nasıl işe yarar bir şekilde kullanılabileceğini görebiliriz.

50/30/20 taktiği ile para biriktirip birikimlerimizi belli bir seviyeye getirdikten sonra, hedeflerimiz doğrultusunda nasıl harcama yapacağımız konusunda çok basit bir şekilde gereken ortalama zamanı hesaplayarak, her gün hedefe giden yolda motive olma oranımızı artırabiliriz.

Yatırımdan konu açılmışken Robert Kiyosaki’den bahsetmeden olmaz. Rich Dad Poor Dad isimli kitabında mükemmel içgörüler barındıran Kiyosaki yatırımın günümüz eğitim sisteminde yanlış anlatıldığından bahsediyor.

Yatırım ev, araba (Liability) almaktan ziyade geri dönüşü olan (Assets) şeyler olmalı görüşünü ilk duyduğumda gerçekten şaşırmıştım. Zengin olmanın belli bir mentalite sayesinde olduğu fikri hakikaten enteresan.

(+1 Bonus) Kendi HeadsUp Oyununu Yaratmak

Ve bonus +1, MS Excel’i kişisel hayatta kullanma yolu daha; kendi HeadsUp oyununu yaratmak. Bilmeyenler için HeadsUp en az 2 kişi ile oynanan, bir kişinin telefonu alnında tuttuğu ve diğerlerinin ekranda görünen kelimeleri kullanmadan telefonu alnında tutana söyletmeye çalıştığı oyundur. Gayet eğlenceli olan bu oyunun belli başlıklar altında seçilebilip oynanabilmesine rağmen kümeyi spesifik olarak oluşturabilmek çok daha güzel bir etki yaratabilir.


Öncelikle oluşturmak istediğimiz kümenin elementlerini her hücreye giriyoruz. Bu örnekte 2000-2010 yılları arasındaki filmleri seçmeyi tercih ettim. Bu hayal gücümüze bağlı olarak her türlü bir grup elemet olabilirdi. Daha eğlenceli olmasını sağlayabilecek spesifik örnekler vermek gerekirse;

  1. Aynı sınıftaki öğrenciler

  2. Türkiye’deki politikacılar

  3. Türkiye’nin 81 ili

  4. Ünlüler

  5. İnfluencerlar (Hayal gücünü zorlamak*)

Ve sonrasında ikinci bir sayfa (sheet) açıp oraya:

=INDEX(Sheet1!$A$1:$A$10, RANDBETWEEN(1,10),1)

Komutunu ingilizce kullanıyor isek giriyoruz.

Ve Vuala! Telefondan Excel dokümanını açıp Manuel olarak Calculate ettiğimiz her seferde ekranda yazılan kümeden bir örnek çıkıyor!

Artık kendi seçtiğiniz küme ile oynayabileceğiniz bir HeadsUp oyunumuz var!

7 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page