top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıDoruk Yalçınsoy

Kaliteli Bir Hayat Kurmanın Temelleri

Güncelleme tarihi: 14 Eki 2021


Calm life on left, partying mid, family on right

Kaliteli hayat dediğimizde hepimizin aklına farklı şeyler gelebilir. Şehir dışında sakin bir düzen mi yoksa şehrin göbeğinde hareketli bir hayat mı? Rekabetçi bir ortamda sıyrılmak mı yoksa huzurlu bir şekilde gelişmeye devam etmek mi?

Herkese göre değişebilen böyle bir kavramın temel değişmezlerini bilmekte ve alınan aksiyonları bu temelle uyumlu bir şekilde yapmakta fay olduğunu düşünüyorum.

Peki kaliteli bir hayat nasıl yaşanır?


Maddi kaygıların olmadığı

Maddi kaygıları olmayan ülkelerin eğitim seviyesinin yüksek olması bir rastlantı değil. Gelişimini sürdürmek ve güzel geri dönüş sağlamak için geçim sıkıntısı yaşamaktan öte bir finansal duruma ihtiyacımız var.

Yapılan işin sevilerek yapıldığı

Yaptığımız işin hayatımızın %40’ını kapsadığı söyleniyor. Çoğumuzun yaptığı işten nefret ettiği bilinen bir gerçek. Hayatımızın %40’ından nefret ediyorken nasıl pozitif kalalım ki? Neyi sevdiğini bilmek ve ona göre kariyer planı yapmak modern insanın ciddiye alması gereken konulardan birisidir.

Sosyal kaygıların minimize edildiği (Bir diğer deyişle; özgüvenli birey)

Sosyal kaygılar çoğunlukla büyüme çağında yaşadığımız zor zamanların çıktısı gibidir. Konuşmak istediğimizde sus denmesi, kimsenin bizi dinleyip ciddiye almaması gibi. Ama şanslıyız ki yaşımız ne olursa olsun hala üstesinden gelebiliriz.

Sağlıklı

Sağlıklı yaşam özellikle günümüz tüketim toplumunda önceliklerden biri olmadan kaliteli bir yaşamdan bahsetmemiz söz konusu değil. Sürekli olarak verdiğimiz irili ufaklı kararlar hayatımızın gidişatını belirliyor. Spor yapmamak çoğumuz için bir karar. Dikkatsiz beslenmek de.

Peki bu kararların sonucundaki sorumluluğu kaçımız gerçekten almak istiyor?

Başarılı

Bilerek başarılıyı sona yazmak istedim. Başarı toplum için algılandığı şeklinden ziyade, anlam olarak, her hangi bir şeyi önceden yapamıyorken artık yapabiliyor olmaktır.

Yani milyonlarca dolar kazanıp ferrariye binmekten ya da ülkenin baş(ba)kanı olmamız gerekmiyor başarılı hissetmek için.


Nasıl ulaşabiliriz?

“Bize en uygun kaliteli hayatı nasıl yakalarız?” Geldik milyon dolarlık soruya.

Negatif düşünme bağımlılığı eğiliminde olanlar kaliteli bir hayata ulaşmanın imkansız olduğuna inanabilir.

“Bu ekonomide ne kaliteli hayatı?”

“Böyle bir toplumda mümkün değil.” (Ki bunların iç sesimiz olması çok muhtemel gibi geliyor)

Ve niceleri…

Bu tip düşünce sisteminde fırsatları görmemizin mümkün olduğuna inanmıyorum. Bana kalırsa en kötü zamanda bile bir fırsat olduğuna inananlar gerçek fırsatları görebilenlerdir.

Bahaneleri bir kenarı bırakmak için şu soruyu sorabiliriz gibi; Burda şuanda benim için ne gibi bir fırsat var?

Aşağıdaki fırsatları değerlendirdiğimiz taktirde kaliteli hayata giden bir yoluculukta olduğumuza inanıyorum.

Okumak / Araştırmak / Sürekli Gelişim

Artık çok kitap okuyun, çok önemli diye tekrar eden içeriklerden sıkıldığımızın farkındayım. Kitap okumak insana perspektif katan bir şey ancak artık günümüz dünyasında perspektif kazanmak için illaki binlerce kitap okumamız gerekmiyor.

Yeniliğe açık bir şekilde araştırma ruhuna sahip olmak bence öncelikli olarak yeterli. Çevremde kitap evi sahibi olup bazı konularda tutucu kalan arkadaşlarımı düşününce önceliğin çok kitap okumak değil araştırarak doğru kaynaklara ulaşmak olduğuna inanıyorum.

Aksiyon almak

Harekete geçmeden altın değerinde bir düşüncenin hiçbir değeri yoktur. Tutarlı bir şekilde aksiyon almak hedefe giden yoldaki en geçerli temel yapıtaşlarından birisidir. Eğer bir hedef yalnızca teoride kalıyorsa hiçbir zaman gerçekleşmez.

Söylemesi kolay, ancak vazgeçmek her an bir seçim, ve çoğumuz erkenden seçme eğilimindeyiz. Bu yüzden Kaliteli Yaşam çoğumuza daha uzak görünüyor.

Farkındalık

Nedir bu farkındalık böyle? Herkesin dilinde gibi. Çok da new-age bir şey…

Benim anlayışıma göre -ki bugüne kadar bu konuyu onlarca farklı elit isimden dinledim-, dünyayı mümkün olduğunca en büyük perspektiften görebilme yetisi; çoğumuz dünyayı kendi bakış açımızdan ibaret sanıyoruz.

Çoğumuz hayatı yorumlarken kolaya kaçıyoruz. Ancak farkındalık bize tam tersini öğretiyor. Evren kocaman bir sonsuzluk ve benim görüşün gerçekte yalnızca milyarlarca diğerleri gibi bir görüş. Bunu kabul edebilirsem kendimi fazla ciddiye almayı bırakıyorum ve hayat daha yaşanabilir bir hal alıyor. (Bkz. Meditasyon)

Spor yapmak / Sağlıklı beslenmek

Her gün abur cubur yemek ile sağlıklı beslenmek arasında hissiyat açısından büyük fark olduğuna inanıyorum. Sağlıksız beslendiğim, sigara içtiğim ve spor yapmadığım zamanları hatırlıyorum, tek kelimeyle; facia.

Bedenimiz ona nasıl davranıyorsak bize benzer şekilde geri dönüş sağlıyor. Sağlık bileşeni olmadan kaliteli bir yaşamdan bahsetmek imkansız.

Gezmek

Çok gezen mi bilir çok okuyan mı? İlber Ortaylı’ya bu soru sorulduğunda ikisi de diyor. Daha fazla katılamazdım. Hayatı geniş perspektiften anlamak için gezip farklı kültürlerde bulunmaya ihtiyacımız var.

Hayvanat bahçesine gider gibi turlarla gidilen gezilerden bahsetmiyorum, lokal kültüre inip orada yaşan insanlarla konuşmak, tanışmak, mümkünse uzun uzadıya zaman geçirmek, bence bunlar gerçekten gezmeyi deneyimlemek demek.

18 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page