top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıDoruk Yalçınsoy

ARAMIZDA NE FARK VAR? - İZMİR, ANTEP, ABD, ÇEKYA

Güncelleme tarihi: 13 May 2022

İnsan 7'sinde neyse 70'inde o'dur derler. Katılmıyorum. Gerçekten değişmek istediğimizde müthiş adaptasyon kabiliyetlerine sahibiz.

Bunu en çok farklı kültürden insanlarla zaman geçirince hissediyorum.

Tuhaf bir şekilde çevremizde olan biten şeylerden çok derin bir şekilde etkilenebiliyoruz. Söylenilen her şey birer enerji dalgası gibi derinlerde içimize işliyor adeta, istersek red edelim, en çok gördüğümüz, duyduğumuz, dokunduğumuz 5 insanın ortalamasıyız.

Ben İzmirde büyüdüm, müthiş bir gece hayatı ve eğlence içinde günümü gün ederken okulu İngilizce bitirebilme aşkı ile Gaziantep'e gittim. Her şeyi göze almıştım, en kötü ne olabilirdi ki?

Oradayken çok şaşırdığım ve ufkumu genişleten şeylerle karşılaştım. İnsanlar olaylara bu kadar farklı yaklaşabiliyor muydu gerçekten...

Dünyanın en iyi mutfaklarından birisinde okurken olan biten biraz da yemek etrafında oluyor tabii, ama bu şimdi buranın konusu değil… Ama itiraf etmeliyim ki Gaziantep'te en çok şaşırdığım şeylerden birisi sınıftan bir arkadaşımın sadece evimde alkol var diye bana ziyarete gelmemesi oldu…

İnsanların olaylara farklı şekilde yaklaşmasının bilimsel bir açıklaması olmalı diye düşünürdüm. Sonrasında Spiral Dynamics ile karşılaştım, bilinç seviyesi modellemesi, üzerine 45 seneyi aşkın zamandır dünyanın önde gelen psikologlarının çalıştığı ama nedense pek de bilinmeyen bir kavram kendisi.

Ama giriş seviyesinde ele alacak olursak, her şey Clare W. Graves'in uzun yıllar önce psikoloji eğitimi verdiği üniversiteye gelen öğrenciler üzerinde yaptığı bir test sonrasında başladı, okula yeni kayıt olan öğrencilere şu soruyu soruyordu; Hamile olduktan sonra çocuk aldırmak (abortion) ile ilgili ne düşünüyorsun?

Okula yeni kayıt olan öğrencilerden 3 tane cevap alıyordu:

  1. Ben istediğimi yapabilirim, çünkü öyle inanıyorum

  2. Yapılmamalı, çünkü din öyle emrediyor

  3. Tamamen duruma bağlı

Test her sene öğrencilere yapılır ve aynı öğrencinin verdiği cevapta sonraki yıllarda bir değişim oluyorsa muhakkak 1'den 3'e doğru oluyor, asla tam tersi yönlü değil.

Bu konuyu merak eden Graves aslında SD'in temellerini atan gelişim psikolojisinde önemli bir imza atmış oluyor. İnsan bilincinin gelişmesinde yönlülük söz konusu olduğu fikrini ortaya atıyor.

Bu konu üzerine 30 saatten fazla seminerleri yapılan derin bir konu, şimdilik yüzeyde bırakarak bu bilinç seviyelerinde yaşadığım kendi deneyimimden bahsetmek istiyorum.

  1. Eskiden tek doğrunun kendi bakış açım olduğunu sanardım

  2. Sonrasında toplumun ya da çevremin en doğru ve haklı olduğuna inandım, youtube yeni patladığında yunanlılarla küfürlü yorumlaşmalar bunun bir parçasıydı

  3. Sonrasında her şeyin farklı insanların deneyimleri ve dolayısıyla perspektiflerine bağlı olduğunu fark ettim

Gelişim bitmemesi gereken bir yolculuk, hala daha çok şey öğreniyorum.

Umarım bu yazıyı sonuna kadar okuyan hiç kimse de bu yolculuğu öylece yarım bırakmaz.


Başlığın cevabına gelince, toplumsal olarak bilinç seviyesi modellemesi gözüyle bakıldığında bence hiç bir farkımız yok, kusursuz ve mutlak yüksek bilinçli bir toplum henüz ben görmedim; sadece farklı oranda seviye ağırlıkları var.


Umarım bunu ileride yazacak vaktim olur.


Bilmek ister misin?

Bana yaz da birilerinin bunları okuduğuna emin olayım :)


Referans:

Introduction to Spiral Dynamics, Ian McDonald, 2010


Orjinal kitap:


61 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page